En son
Haber
18 Mart 2024
Gazze: 23 milyon ton enkazın temizlenmesi 'yıllar alacak'; akut beslenme yetersizliği bir ayda iki katına çıktı
Daha fazla bilgi için
Haber
15 Mart 2024
Engelli kadınları kapsayan hizmet ve kurumlar, şiddetle mücadelede kadın güçlenmesinin önemli unsurları
Daha fazla bilgi için
Haber
14 Mart 2024
Gazze: Öldürülen çocuk sayısı dünyada dört yıldır süren çatışmalardan daha fazla
Daha fazla bilgi için
En son
Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları yoksulluğun son erdirilmesi, çevrenin korunması, iklim krizine karşı önlem alınması, refahın adil paylaşımı ve barışı hedefliyor. BM'nin çalıştığı Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları şunlardan oluşuyor.
Haber
14 Mart 2024
Gazze: Öldürülen çocuk sayısı dünyada dört yıldır süren çatışmalardan daha fazla
İsrail'in Gazze'ye gece boyunca ve Çarşamba günü yeni hava saldırıları düzenlediği haberleri üzerine BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA), son aylarda Gazze'de, dünya genelinde dört yıldır devam eden çatışmalarda öldürülen çocuk sayısından daha fazla çocuğun öldürüldüğünü açıkladı.UNRWA Genel Komiser Philippe Lazzarini, ”Bu savaş çocuklara karşı bir savaş. Çocukluklarına ve geleceklerine karşı bir savaş" dedi. Gazze'deki sağlık otoritesinin son dört ayda en az 12 bin 300 gencin öldüğünü ve bu rakamın 2019-2022 yılları arasında dünya genelinde 12 bin 193 olduğunu gösteren son verilerini "sarsıcı" olarak nitelendirdi.Salı günü geç saatlerde eski adı Twitter olan X'te yazan UNRWA başkanı, 7 Ekim'de İsrail'de Hamas liderliğindeki terör saldırılarına yanıt olarak İsrail'in yoğun bombardımanının tüm mahalleleri yerle bir ettiği bölgede derhal ateşkes yapılması için tekrarlanan uluslararası çağrıları yineledi.Yerel sağlık yetkililerine göre bugüne kadar 31 bin 184'ten fazla Filistinli öldürüldü ve 72 bin 889'u yaralandı. İsrail ordusunun verilerine göre 12 Mart itibariyle kara harekâtının başlamasından bu yana Gazze'de 247 İsrail askeri öldürüldü, 1.475 asker de yaralandı.UNRWA personeli öldü ve yaralandıÇarşamba günü ajans, İsrail Güçlerinin Şeridin güneyindeki Refah'ın doğu kesiminde bulunan bir gıda dağıtım merkezini vurması sonucu en az bir çalışanın öldüğünü ve 22 çalışanın da yaralandığını bildirdi.Lazzarini, "Gazze Şeridi'nde kalan çok az sayıdaki UNRWA dağıtım merkezlerinden birine yönelik bugünkü saldırı, gıda kaynaklarının tükenmekte olduğu, açlığın yaygınlaştığı ve bazı bölgelerde kıtlığa dönüştüğü bir dönemde gerçekleşti" dedi.UNRWA şefi, ”Gazze Şeridi'ndeki tüm tesislerimizin koordinatlarını her gün çatışmanın taraflarıyla paylaşıyoruz. İsrail ordusu dün bu tesis de dahil olmak üzere koordinatları aldı," dedi.Savaşın beş ay önce başlamasından bu yana UNRWA, personeline ve tesislerine yönelik eşi benzeri görülmemiş sayıda ihlal kaydetti. En az 165 UNRWA çalışanı görev başındayken öldürüldü ve aralarında çok sayıda okulun da bulunduğu 150'den fazla tesis vuruldu.En savunmasız çocuklar
Bu gelişme, BM insani yardım kuruluşlarının, her dört kişiden birinin açlık sınırında olduğu Gazze'de en az 576 bin kişinin yaşadığı felaketle ilgili korkunç uyarılarını yinelediği bir sırada meydana geldi. BM yardım koordinasyon ofisi OCHA'ya göre şu ana kadar Gazze'nin kuzeyinde şiddetli akut yetersiz beslenme ve susuzluk nedeniyle 25 kişi hayatını kaybetti ve bunların 21'inin çocuk olduğu bildirildi.BM Çocuklara Yardım Fonu UNICEF, açlık ve hastalıkla en az baş edebilenlerin gençler olduğu uyarısında bulunurken, savaş nedeniyle evlerinden olan bir milyon gencin yanı sıra 17,000 refakatsiz ya da ailelerinden ayrı düşmüş çocuğun, yerinden edilen 1.7 milyon Gazzelinin yüzde biri olduğunu belirtti.Kuzey Gazze için biraz rahatlamaDevam eden çatışmalar ve İsrail bombardımanının ortasında yaşanan çaresiz durumu hafifletmek için BM ile ortaklaşa yürütülen çabalar kapsamında Dünya Gıda Programı (WFP) Salı günü Gazze'ye bir yardım konvoyu gönderdi - kurumun 20 Şubat'tan bu yana kuzeye gerçekleştirdiği ilk başarılı görevdi.BM'nin krizle ilgili son güncellemesinde WFP, "Kuzey Gazze'deki insanlar açlığın eşiğindeyken, kuzeye günlük teslimatların yanı sıra doğrudan giriş noktalarına ihtiyacımız var" dedi.BM yardım ofisi OCHA, geçtiğimiz hafta 19 BM ortağının Gazze'de günlük ortalama 200 bin kişiye gıda kolisi ve sıcak yemek de dâhil olmak üzere gıda yardımı ulaştırdığını bildirdi. Bu sayının üçte ikisinden fazlası Refah'ta, geri kalanı ise Deir al Balah, Han Yunus ve diğer bölgelerdeydi.Hastane yardımı
Bu arada BM Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve ortakları, hafta sonu ulaşılan diğer hastanelere ek olarak Pazartesi günü Gazze'nin kuzeyinde Şifa ve Al Helou olmak üzere iki hastaneye daha ulaştı: Al-Ahil Arap Hastanesi ve Al-Sahaba Hastanesi.Şifa’ya gıda ve 24 bin litre yakıtın yanı sıra 42 bin hasta için ilaç, anestezi ilaçları ve cerrahi malzemeler de dahil olmak üzere tıbbi malzeme ulaştırıldı.DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, eski adıyla Twitter olan X'te yaptığı bir sosyal medya paylaşımında, Şifa'nın yalnızca asgari düzeyde işlevsel olduğunu ve acilen uzman sağlık çalışanlarına ihtiyaç duyduğunu söyledi.Tedros, Al Helou hastanesinde de ihtiyaçların devam ettiğini, tüm bölümlerde hizmetlerin sınırlı olduğunu, yakıt, gıda, cerrahi ekipman ve tıbbi personel sıkıntısı yaşandığını sözlerine ekledi.
Bu gelişme, BM insani yardım kuruluşlarının, her dört kişiden birinin açlık sınırında olduğu Gazze'de en az 576 bin kişinin yaşadığı felaketle ilgili korkunç uyarılarını yinelediği bir sırada meydana geldi. BM yardım koordinasyon ofisi OCHA'ya göre şu ana kadar Gazze'nin kuzeyinde şiddetli akut yetersiz beslenme ve susuzluk nedeniyle 25 kişi hayatını kaybetti ve bunların 21'inin çocuk olduğu bildirildi.BM Çocuklara Yardım Fonu UNICEF, açlık ve hastalıkla en az baş edebilenlerin gençler olduğu uyarısında bulunurken, savaş nedeniyle evlerinden olan bir milyon gencin yanı sıra 17,000 refakatsiz ya da ailelerinden ayrı düşmüş çocuğun, yerinden edilen 1.7 milyon Gazzelinin yüzde biri olduğunu belirtti.Kuzey Gazze için biraz rahatlamaDevam eden çatışmalar ve İsrail bombardımanının ortasında yaşanan çaresiz durumu hafifletmek için BM ile ortaklaşa yürütülen çabalar kapsamında Dünya Gıda Programı (WFP) Salı günü Gazze'ye bir yardım konvoyu gönderdi - kurumun 20 Şubat'tan bu yana kuzeye gerçekleştirdiği ilk başarılı görevdi.BM'nin krizle ilgili son güncellemesinde WFP, "Kuzey Gazze'deki insanlar açlığın eşiğindeyken, kuzeye günlük teslimatların yanı sıra doğrudan giriş noktalarına ihtiyacımız var" dedi.BM yardım ofisi OCHA, geçtiğimiz hafta 19 BM ortağının Gazze'de günlük ortalama 200 bin kişiye gıda kolisi ve sıcak yemek de dâhil olmak üzere gıda yardımı ulaştırdığını bildirdi. Bu sayının üçte ikisinden fazlası Refah'ta, geri kalanı ise Deir al Balah, Han Yunus ve diğer bölgelerdeydi.Hastane yardımı
Bu arada BM Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve ortakları, hafta sonu ulaşılan diğer hastanelere ek olarak Pazartesi günü Gazze'nin kuzeyinde Şifa ve Al Helou olmak üzere iki hastaneye daha ulaştı: Al-Ahil Arap Hastanesi ve Al-Sahaba Hastanesi.Şifa’ya gıda ve 24 bin litre yakıtın yanı sıra 42 bin hasta için ilaç, anestezi ilaçları ve cerrahi malzemeler de dahil olmak üzere tıbbi malzeme ulaştırıldı.DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, eski adıyla Twitter olan X'te yaptığı bir sosyal medya paylaşımında, Şifa'nın yalnızca asgari düzeyde işlevsel olduğunu ve acilen uzman sağlık çalışanlarına ihtiyaç duyduğunu söyledi.Tedros, Al Helou hastanesinde de ihtiyaçların devam ettiğini, tüm bölümlerde hizmetlerin sınırlı olduğunu, yakıt, gıda, cerrahi ekipman ve tıbbi personel sıkıntısı yaşandığını sözlerine ekledi.
Haber
18 Mart 2024
Gazze: 23 milyon ton enkazın temizlenmesi 'yıllar alacak'; akut beslenme yetersizliği bir ayda iki katına çıktı
BM insani yardım görevlileri Cuma günü yaptıkları açıklamada Gazze'deki savaşın ardında neredeyse 23 milyon ton moloz ve patlamamış silah bıraktığını söyledi.BM'nin Filistinlilere yardım kuruluşu UNRWA Cuma günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nin yeniden güvenli hale gelmesinin "yıllar alacağını" söyledi.BM ajansı, eski adıyla Twitter olan X'te yaptığı paylaşımda, 7 Ekim'de İsrail'de Hamas liderliğindeki terör saldırılarından bu yana iki milyondan fazla Gazzelinin hayatının İsrail'in günlük bombardımanıyla harap olduğunu belirtti.Gazze'deki en büyük yardım kuruluşu olan UNWRA, bölgenin güneyinde yerlerinden edilmiş 1,5 milyondan fazla insana hayat kurtarıcı malzeme ve hizmet sağlamaya devam ediyor. Kurum, bir milyondan fazla insan için barınaklar işletiyor ve onlara insani yardım ve temel sağlık hizmetleri sağlıyor.Şiddet olaylarında durulma yokHayat kurtaran insani yardım çalışmaları, İsrail'in yoğun bombardımanı ve kara operasyonlarının yanı sıra İsrail güçleri ile Filistinli silahlı gruplar arasındaki şiddetli çatışmaların ortasında devam etti.BM yardım koordinasyon ofisi OCHA, acil durumla ilgili son güncellemesinde, "Gazze Şeridi'nin büyük bölümünde, özellikle de Han Yunus'un Hamad bölgesinde şiddetin devam ettiğini" bildirdi. Çatışmalar daha fazla sivil kayıplara, yerinden edilmelere ve evlerin ve diğer sivil altyapının tahrip edilmesine neden oluyor.OCHA, mayın eylemi ortaklarının şu anda "patlayıcı tehditlerine ilişkin değerlendirmeler" yürüttüğünü ve Gazzelileri tehlikeler konusunda eğittiğini kaydetti. OCHA yapılan açıklamada, "Daha büyük ölçekli değerlendirmelere acilen ihtiyaç duyulmaktadır, ancak müdahale çabaları, insani mayın eylemi malzemelerinin ithalatı üzerindeki kısıtlamalar ve uzman personelin konuşlandırılması için yetkilendirme gereklilikleri nedeniyle engellenmektedir" dendi.Finansman desteğiAvustralya, UNRWA’nın bazı personelinin 7 Ekim'de İsrail'de Hamas öncülüğünde düzenlenen terör saldırılarına katıldığı yönündeki İsrail iddiaları nedeniyle uluslararası bağışçı desteğinin buharlaştığı UNRWA'ya fon sağlamaya devam edeceğini açıklayan son ülke oldu.İddialarla ilgili olarak üst düzey bir BM soruşturması devam etmekte olup, UNRWA da bu soruşturmayı kendi soruşturmasıyla tamamlıyor. İddiaların kamuoyuna yansımasından kısa bir süre sonra dokuz UNRWA personeli işten çıkarıldı.Deniz yoluyla yardım katkısı Bu arada, Kıbrıs'tan Gazze'ye yeni bir deniz yardım rotası oluşturma çabaları Cuma günü Open Arms adlı STK gemisinin Gazze kıyı şeridine yaklaşmasıyla devam etti.Açık kaynak uydularının Cuma sabahı yerleşim bölgesinin kuzeyindeki Gazze Şehri açıklarında demirlediğini gösterdiği gemi, Salı günü 200 tonluk yardım malzemesiyle Güney Kıbrıs'taki Larnaka'dan ayrıldı. Haberlere göre bu malzemeler Gazze Şehri'nin güneyinde bir iskele inşa edildikten sonra karaya ulaştırılacak.Bu girişimde BM ortağı World Central Kitchen ve arama-kurtarma yardım kuruluşu Open Arms'ın da yer aldığı ve İsrail makamları ve uluslararası ortaklarla koordinasyon içinde çalışıldığı bildiriliyor.Kuzey Gazze'de yetersiz beslenme iki katına çıktı: UNICEFBM Çocuklara Yardım Fonu UNICEF Cuma günü yaptığı açıklamada, Kuzey Gazze Şeridi'nde iki yaşın altındaki her üç çocuktan birinin akut yetersiz beslenme sorunu yaşadığını ve bu oranın Ocak ayındaki yüzde 15,6'lık oranın iki katı olduğunu söyledi.Çocuklar arasında yetersiz beslenme hızla yayılıyor ve daha önce görülmemiş yıkıcı boyutlara ulaşıyor.Son haftalarda Gazze Şeridi'nin kuzeyinde en az 23 çocuğun yetersiz beslenme ve susuzluk nedeniyle hayatını kaybettiği bildirilirken, Filistin Sağlık Bakanlığı'nın bildirdiğine göre bu çatışmalarda Gazze Şeridi'nde hayatını kaybeden çocukların sayısı 13.450'ye ulaştı.UNICEF ve ortakları tarafından Şubat ayında kuzeyde yapılan beslenme taramaları, barınaklardaki ve sağlık merkezlerindeki çocukların yüzde 4,5'inin, yetersiz beslenmenin yaşamı en çok tehdit eden şekli olan şiddetli zayıflıktan muzdarip olduğunu ortaya koydu.UNICEF İcra Direktörü Catherine Russell, "Gazze'de çocukların yetersiz beslenmesine ilişkin bu feci krizin ortaya çıkış hızı, özellikle de umutsuzca ihtiyaç duyulan yardım sadece birkaç mil ötede hazır beklerken, şok edicidir" dedi.Russell, "Defalarca ek yardım ulaştırma girişiminde bulunduk ve aylardır karşılaştığımız erişim zorluklarının ele alınması için defalarca çağrıda bulunduk. Bunun yerine, çocukların durumu her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Hayat kurtaran yardım sağlama çabalarımız gereksiz kısıtlamalarla engelleniyor ve bunlar çocukların hayatlarına mal oluyor" dedi.Gazze Şeridi'nin orta kesiminde yer alan Han Yunus'ta ilk kez yapılan taramalarda, iki yaşın altındaki çocukların yüzde 28'inde akut beslenme yetersizliği, yüzde 10'undan fazlasında ise şiddetli zayıflık tespit edildi.
1 of 5
Haber
15 Mart 2024
Engelli kadınları kapsayan hizmet ve kurumlar, şiddetle mücadelede kadın güçlenmesinin önemli unsurları
Dünyada her beş kadından birinin engelli olarak yaşadığı tahmin ediliyor. Engelli kadınların şiddete maruz bırakılma olasılığı engelli olmayan kadınlara göre en az iki ila üç kat daha fazla. Engelli kadınlar ve kız çocukları toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin yanı sıra, damgalanma, cinsel istismar, ihmal, kötü muamele ve sömürü gibi birçok zorlukla mücadele ediyor. Engelli kadınlara yönelik şiddetle mücadelede yapılması gerekenleri, kanunların uygulanmasının önemini ve deprem gibi afet durumlarında engellilere yönelik yapılabilecekleri Engelli Kadın Derneğinden avukat Özlem Kara ile konuştuk.1 - Engelli kadınlar ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi ve mücadele edilmesi konusunda ne gibi zorluklar var? Bu zorluklara yönelik çözüm önerileriniz nelerdir?Engelli kadınlar, şiddetle mücadele araçlarına ulaşırken engel gruplarına özgü zorluklar yaşayabiliyorlar. Bu durumu aşmak için bilgilendirici araçların farklı engelli gruplarını kapsayacak şekilde üretilip yaygınlaştırılması önemli. Acil ihbar hatları, farklı engelli gruplarının ihtiyaçlarına uygun olarak planlanmalı. Örneğin, sağır kadınlar için görüntülü görüşme imkanları sağlanabilir. Ayrıca, ifade güçlüğü yaşayan kadınlar için de alternatif iletişim yöntemleri geliştirilmeli ve bu hatlar engellilere uygun hale getirilmeli.Diğer yandan fiziksel erişebilirlik, şiddetle mücadelede önemli bir adım. Engelli kadınlar, şiddetle mücadele merkezlerine erişimde zorluklar yaşayabilir ve bu da şiddete maruz bırakılan kadınların korunmasını güçleştirir. Ayrıca, merkezlerde görev yapan uzman profesyonellerin engelli farkındalığına sahip olmaları, şiddete maruz bırakılan kadınların ihtiyaçlarına uygun destek sağlanabilmesi açısından kritik öneme sahip. Engelli kadınlar şiddetle mücadele mekanizmaları ile ilgili bilgi aldıklarında ve bu mekanizmalara erişebildiklerinde bu süreçten güçlenerek çıkıyor.2 - Engelli kadınlara yönelik şiddetle mücadelede başka hangi faktörler önem taşıyor?Engelli kadınların şiddetten uzaklaşabilmeleri için sadece koruma tedbirleri yeterli değil. Kadınların bağımsız yaşamlarını sürdürebilmeleri için ekonomik destek sağlanması, istihdam olanakları yaratılması elzemdir. Bütüncül politikalarla engelli kadınların ihtiyaçları dikkate alınmalıdır.Engelli kadınların şiddetle mücadele süreçlerinde karar alma mekanizmalarına doğrudan katılımları sağlanmalıdır. Bu mekanizmalar, engelli kadınların ihtiyaçlarını dikkate alarak planlanmalı ve sürece aktif bir şekilde dahil edilmelidir.Ayrıca engelli kadınlar ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele edilebilmesi için bir yandan toplumsal cinsiyet temelli bir yandan da engellilik temelli ön yargı ve kalıp yargılarla da mücadele etmek gerekiyor.3 - Engelli kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadelede kanunların uygulanmasının öneminden bahseder misiniz?Birleşmiş Milletler Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesinin altıncı maddesi engelli kadınlar ve kız çocuklarına yönelik özel bir düzenleme içeriyor. Engelli kadınlar ve kız çocuklarının kesişimsel ayrımcılığa maruz bırakıldıkları ve bu nedenle şiddet ve istismara maruz bırakılma risklerinin daha yüksek olması nedeniyle taraf devletlere bu konuda özel düzenlemeler yapmak ve tedbirler alma yükümlülüğü getiriliyor. Ülkemizin tarafı olduğu sözleşmenin hayata geçmesi ve fiilen uygulanabilirliğinin sağlanması engelli kadınlar ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele için büyük önem taşıyor.Diğer yandan engelli kadın ve kız çocuklarının korunabilmeleri için, özellikle 6284 sayılı Kanun ve şiddetle mücadeleyi destekleyen önleme ve koruma mekanizmalarının etkili şekilde uygulanabilirliğinin sağlanması önemli. 4. 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerin kadınları, kız ve oğlan çocuklarının yanı sıra engellileri de derinden etkilediğine şahit olduk. Engelli kadın ve çocuklarına yönelik nasıl önlem ve politikalar gerekiyor?Doğal afet ve benzeri durumlar için kamu idarelerinin bütüncül politikalarının olmaması ve acil durumlarda özellikle engelliler, engelli kadınlar ya da çocukların ihtiyaçlarını gözeten planlamaların öncesinde oluşturmaması dolayısıyla engelliler doğal afetlerden farklı bir şekilde etkileniyor.Yardım personeli ve acil destek çalışanlarının farklı ihtiyaçları bulunan insanlara yönelik farkındalıklarının artırılması gerekiyor. Afet sonrasında ihtiyaçların karşılanmasının yanı sıra özel yaşamın gizliliğine saygı gibi temel insan haklarının ihlal edilmemesi gerekiyor. Farklı ihtiyaçların gözetilmesine ve kaynakların bu ihtiyaçlara uygun olarak eşit şekilde dağıtılmasına ihtiyaç var.UN Women’ın Sivil Toplum örgütü ortaklarından olan Engelli Kadın Derneği, engelli kadınların eğitim, istihdam, sağlık, şiddet, toplumsal katılım ve hizmetlere erişimde güncel durumunu “hak ihlalleri” ve “toplumsal cinsiyet” perspektifinde ortaya koymak amacıyla araştırma yürütüyor. Araştırma, Avrupa Birliği finansal desteğiyle UN Women tarafından uygulanan “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği için Güçlü Sivil Alan” projesi kapsamında hayata geçiriliyor.
1 of 5
Haber
13 Mart 2024
BM insani yardım ekipleri haftalar sonra ilk kez Gazze'ye ulaştı
Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) haftalar sonra ilk kez 25 bin kişiye yetecek kadar yardımın Gazze Şehrine ulaştığını duyurdu.BM kuruluşu attığı bir tweet'te "WFP, 20 Şubat'tan bu yana kuzeye giden ilk başarılı konvoy ile Salı günü erken saatlerde Gazze Şehrine 25 bin kişiye yetecek kadar gıda ulaştırdı" dedi. "Kuzey Gazze'deki insanlar kıtlığın eşiğindeyken, her gün yardım götürülmesine ve doğrudan kuzeye giren noktalara ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı. 12 Mart tarihinde ayrıca 200 ton yardım malzemesi taşıyaran Open Arms yardım gemisi Güney Kıbrıs’ın Larnaka limanından Gazze'ye doğru yola çıktı. Ancak insani yardım yetkilileri gemiyle gelecek yardımın açlık sınırındaki Gazzelilere karadan yapılacak yardımın "yerini tutmayacağını" vurguluyorlar. BM insani yardım koordinasyon ofisi OCHA sözcüsü Jens Laerke, "Hepimizin bildiği gibi Gazze'ye gelen her türlü gıda ve diğer acil yardıma şiddetle ihtiyaç var; buna hiç şüphe yok" dedi. "Dolayısıyla bu son derece takdire şayan... Ancak bu, Gazze'ye ve özellikle de kuzey Gazze'ye gıda ve diğer acil yardımların karayoluyla taşınmasının yerini tutamaz. Bunu telafi edemez" diye ekledi. BM'nin Gazze'deki Kıdemli İnsani Yardım ve Yeniden Yapılanma Koordinatörü Sigrid Kaag da "Büyük ölçekli yardımların ulaştırılabilmesi için İsrail'den Gazze'ye giden çok sayıdaki kara yolu ve giriş noktasının yerini hiçbir şey tutamaz" dedi.Kaag, "Başta Refah olmak üzere Mısır ve Ürdün'den gelen kara yolları da genel insani yardım çabaları için önemini koruyor. Bununla birlikte, deniz koridoru çok ihtiyaç duyulan ilave bir unsurdur ve mümkün olan tüm güzergâhlardan mümkün olduğunca etkili bir şekilde yardım sağlamaya yönelik sürekli bir insani yardım müdahalesinin parçasıdır" diye konuştu. Çocuk makası reddedildiBM'nin Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA'nın başkanı, Gazze'de halen yaşanmakta olan insani acil durumun altını çizerek, bölgeye gönderilen ve "çift kullanımlı" olarak adlandırılan malzemelere izin verilmemesini kınadı.UNRWA Genel Komiseri Philippe Lazzarini Salı günü attığı tweet'te "Yardım yüklü bir kamyon, içinde çocuk medikal kitlerinde kullanılan makaslar olduğu için geri çevrildi" dedi.Lazzarini "İsrail makamlarının 'çift kullanımlı' olarak sınıflandırdığı uzun yasaklı ürünler listesine şimdi de tıbbi makaslar eklendi. Listede anestezikler, güneş ışıkları, oksijen tüpleri ve vantilatörlerden su temizleme tabletleri, kanser ilaçları ve doğum kitlerine kadar temel ve hayat kurtarıcı maddeler yer alıyor. İnsani yardım malzemelerinin kabul edilmesi ve temel ve kritik malzemelerin ulaştırılması kolaylaştırılmalı ve hızlandırılmalıdır. İki milyon insanın hayatı buna bağlı, kaybedecek zaman yok” diye konuştu. Kıtlık yakınBM Dünya Gıda Programı İcra Direktörü Cindy McCain 11 Mart tarihinde yaptığı açıklamada kıtlığın Gazze’de "eli kulağında" olduğunu ve ancak insani yardımların "katlanarak" artması halinde bunun önlenebileceği uyarısında bulunmuştu.Salı günü yardımların Gazze'nin kuzeyine ulaştığının açıklanmasından önce deneyimli insani yardım yetkilisi, WFP'nin "personelimizin güvenliğine ilişkin endişeler ve kanun ve düzenin tamamen bozulması nedeniyle" buradaki yardım teslimatlarını durdurmak zorunda kaldığını açıklamıştı. McCain Gazze'nin kuzeyindeki açlık krizini hafifletmek için hava yoluyla yardım da dahil olmak üzere tüm seçeneklerin araştırıldığını, ancak "bunların asla karayolu erişiminin sağlayabileceği gerekli hacmi sağlayamayacağını" ısrarla vurguladı. WFP başkanı, "Gazze'ye şu anda ihtiyaç duyulan ölçekte yardım ulaştırmanın tek yolu karayolu erişimi ve mevcut liman ve geçişlerin kullanılmasıdır" diye ısrar etti. "Gazze'ye her gün 300 kamyon gıda girmesi gerekiyor" diye vurguladı. UNRWA Ramazan kampanyasıİnsani krizin ortasında UNRWA 13 Mart tarihinde Gazze'ye acil gıda yardımı sağlamak üzere yıllık Ramazan kampanyasını başlattı.Ramazan’ın sonuna kadar devam edecek olan kampanya, zekat katkılarının yüzde 100'ünü doğrudan Gazze Şeridi'nde açlıkla karşı karşıya olan ülke içinde yerinden edilmiş insanlara sağlayacak.
1 of 5
Haber
12 Mart 2024
Röportaj: "Daha iyi bir dünyaya ve gelişen bir ekonomiye giden süreci ancak kadınlara ve kız çocuklarına yatırım yaparak hızlandırabiliriz"
Kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçeleme konusunda uluslararası bir uzman olan Dr. Elisabeth Klatzer, Viyana Üniversitesi'nden ekonomi alanında doktora derecesine ve Harvard Kennedy School of Government'tan Kamu Yönetimi alanında yüksek lisans derecesine sahip.Dr. Klatzer, çeşitli devlet kurumları ve paydaşlar için kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçeleme projeleri ve eğitim programları üzerinde çalışan geniş bir uluslararası deneyime sahip. 20 yılı aşkın iş deneyiminde, kadın erkek eşitliğinin anaakımlaştırılması, kadın erkek eşitliği ve kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçelemenin (KEEDB) kurumsallaştırılmasına yönelik yaklaşımların kavramsallaştırılması konusunda güçlü bir uzmanlığı bulunuyor. Halihazırda, BM Kadın Birimi ve Avrupa Birliği tarafından ortaklaşa finanse edilen Türkiye'de Kadın Erkek Eşitliğine Duyarlı Planlama ve Bütçelemenin Uygulanması projesi ile Klatzer, kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçelemenin kadın erkek eşitliğine yönelik ilerleme için neden bir hızlandırıcı olduğunu açıklıyor. Kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçeleme, 2030 yılına kadar kadın erkek eşitliğine ulaşma yolunda ilerlemeyi hızlandırmak için ne şekilde bir araç olabilir?Bir bakıma çok basit: kadınların öncelikleri ile kadın erkek arasındaki eşitsizlikleri ve uçurumları sona erdirecek öncelikler için yeterli para olduğundan emin olmamız gerekiyor. Kadın Erkek Eşitliğine Duyarlı Bütçeleme (KEEDB) de bu konuya odaklanmamıza ve kamu finansmanını bu hedeflere ulaşacak şekilde yeniden düzenlememize yardımcı olan bir yaklaşım.Biliyoruz ki, ekonomide bunu finanse etmek için yeterli kaynak var. Mesele sadece paranın kimin elinde olduğu, kimin kamu kaynaklarına ne kadar katkıda bulunduğu ve bundan kimin faydalandığı.2030 yılına kadar kadın erkek eşitliğinin sağlanması hedefine yönelik ilerleme yavaş olmuş olsa da, çabalarımızı bu hedef üzerinde yoğunlaştırırsak bunu başarabiliriz. Ekonomik araştırmaların bize gösterdiği şey şu: kadın erkek eşitliğini sağlamak hepimize fayda sağlayacak, sadece dezavantajlı kadınlara değil, toplumdaki tüm insanlara. Ayrıca, gelişen bir ekonomi ve kapsayıcı büyüme için de bu gerekli.Çatışmalar ve ekonomik zorluklar nedeniyle birçok ülkenin 2025 yılına kadar kamu harcamalarını kısması beklenirken, kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçeleme kadınlar üzerindeki olumsuz etkileri nasıl azaltabilir ve temel kamu hizmetlerine ve sosyal korumaya yatırım yapılmaya devam edilmesini nasıl sağlayabilir?Evet, gerçekten de geçmişteki hataları tekrarlamamamız büyük önem taşıyor: ne zaman ekonomik sıkıntılar yaşansa - nedeni ne olursa olsun, örneğin finansal spekülasyonlar, ekonominin kötü yönetilmesi ya da doğal afetler veya dünya ölçeğinde bir pandemi sonrasında - her seferinde aynı hatayı yapıyoruz: kamu harcamalarını kısma hatası ve çok daha büyük bir hata: dünyanın dört bir yanında hükümetler, insanların ekonomik refahı için en önemli olan harcamaları kısma hatasını yapıyor. Bu da tekrar tekrar ekonomik krizleri ve bunalımları şiddetlendiriyor ve uzun vadeli büyüme perspektifini azaltıyor.Zor ekonomik zamanlarda bunun yerine ihtiyacımız olan şey, bakım sektörlerine ve kadın erkek eşitliğine güçlü bir yatırım yapmak. Bu tür yatırımlar üretken yatırımlar olarak anlaşılmalı - şu anda sıklıkla kullanılan yanlış bir etiket olan "sosyal harcama" olarak değil. Bu tür yatırımlar krizlerden çıkmaya yardımcı olur, istihdam yaratır, kadın erkek eşitliğine yönelik perspektifleri geliştirir ve krizden çıkmayı destekler. Ekonomik araştırmalardan biliyoruz ki bunlar uzun vadeli üretkenliği, geliri ve kadın erkek eşitliğini arttırmak için hayati öneme sahip sektörler.İyi yapılmış bir KEEDB çalışması, hükümetlerin doğru yatırım kararları almasına ve eşitliği artırıcı etkisi büyük olan sektörlerde kesinti yapmaktan kaçınmasına yardımcı olabilir. Çünkü bu sektörlerde kesintiye gitmek hem insanlar hem de ekonomi için zararlı olacaktır.Mevcut ekonomik sistemin kadınlar üzerindeki orantısız etkisi göz önünde bulundurulduğunda, kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçeleme yoksulluğun ve eşitsizliğin azaltılmasına nasıl katkıda bulunabilir?Her şeyden önce KEEDB, kadın erkek eşitliğinin ve kadınların gelişen bir ekonomiye önemli katkılarda bulunduğunu anlamamıza yardımcı oluyor. KEEDB analizinin ve kadın erkek eşitliğine duyarlı etki değerlendirmelerinin sürekli ve sistematik bir şekilde uygulanması bu bağlamda değerli ve faydalı bir girişim. Kadınlara ve kız çocuklarına yatırım yapmak, bu dünyada yoksulluğu sona erdirmenin anahtarı.İkinci olarak, kadınları ekonomiyle ilgili karar alma süreçlerinde erkeklerle eşit bir şekilde sürücü koltuğuna oturtmak, ihtiyaç duyduğumuz geleceğe giden yolda hayati önem taşıyor.Üçüncü olarak, mevcut ekonomik sistemin acilen değiştirilmesi gerektiğinin farkına varmalıyız. KEEDB sürdürülebilir, kapsayıcı ekonomiler için doğru kamu yatırımlarının yolunu göstererek bunun gerçekleştirilmesine yardımcı oluyor. Geleceğe baktığımızda, kadın erkek eşitliğine duyarlı bütçeleme alanında ortaya çıkan eğilimler ve fırsatlar nelerdir ve paydaşlar kadın erkek eşitliğini ve kadın haklarını küresel olarak ilerletmek için bunlardan nasıl yararlanabilir?Son yıllarda KEEDB ile başardığımız şey, bütçesel karar alma süreçlerinde kadın erkek eşitliği perspektifinin öneminin uluslararası düzeyde kabul görmesi. Artık KEEDB’nin sadece nasıl yapıldığıyla ilgili değil, esasen kamu bütçeleriyle ne yaptığımızla ilgili olduğunu kabul etmeye doğru ilerliyoruz: Kadın erkek eşitliği ve bakım ekonomisini kamu yatırım önceliklerinin merkezine koymanın ve ekonomik karar alma süreçlerinde yol gösterici ilkeler olarak benimsemenin önemi konusunda bilgi birikimi ve fikir birliği oluşmaya başladı. Kadın erkek eşitliğini geliştiren kilit reformlarla ilgili uluslararası kriterlere bağlı kalırsak, dünyayı yaşanacak daha iyi bir yer haline getirebiliriz. Bu tür kadın erkek eşitliği reformları arasında kız çocuklarının eğitimine, erken çocukluk eğitimine, çocuk bakımına, kadınların erkeklerle eşit düzeyde tam ekonomik güçlenmesine ve bağımsızlığına, herkes için eşit ücret ve eşit sosyal korumaya, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılmasına, ücretsiz bakım, ev ve kamusal işlerin erkekler ve kadınlar arasında azaltılmasına ve eşit paylaşımına ve benzeri diğer reformlara yeterli yatırımlar yer alıyor; bu yükselen eğilimleri ve fırsatları güçlendirirsek, yeniden canlanan ekonomiler yaratmayı desteklemiş oluruz.Her şeyden önce hepimizin şunu iyi anlaması gerekiyor: ANCAK ve tekrar ediyorum, ancak kadınlara ve kız çocuklarına yatırım yapmayı geliştirirsek daha iyi bir dünyaya ve gelişen bir ekonomiye giden süreci hızlandırabiliriz.Bu anlayışla hareket etmek tüm insanların ve aktörlerin görevi. Kadınlarla erkeklere eşit fayda sağlayan ekonomi politikalarının refah dolu bir geleceğe giden en önemli yollardan biri olduğunu unutmayalım.
1 of 5
Haber
12 Mart 2024
Guterres’den kadın haklarını savunmak için küresel eylem çağrısı
BM Genel Sekreteri, zorlukla kazanılan ilerlemenin tersine dönmesi, kadınlara yönelik şiddetin artması ve dijital cinsiyet uçurumunun büyümesine atıfta bulunarak tehdit altında olan kadın haklarının acilen savunulması gerektiğinin altını çizdi.Dünya çapında kadın ve kız çocuklarının haklarının desteklenmesi ve korunmasına adanmış önemli bir forum olan Kadının Statüsü Komisyonu'nun (CSW) açılışında konuşan Genel Sekreter António Guterres, savaşların kadınlar üzerindeki orantısız etkisini vurguladı."Dünyanın dört bir yanındaki çatışma bölgelerinde, erkekler tarafından yürütülen savaşlardan en çok kadınlar ve kız çocukları zarar görüyor" diyen Guterres, acil ateşkes ve insani yardım çağrısında bulundu.Genel Sekreter konuşmasında İsrail'in saldırıları sırasında ölen ve yaralananların üçte ikisinden fazlasının kadın ve kız çocuklarından oluştuğu Gazze'deki durumun dehşet verici olduğunu vurguladı. Ayrıca İşgal Altındaki Filistin Topraklarında gözaltı ortamlarında, ev baskınlarında ve kontrol noktalarında Filistinli kadınlara yönelik cinsel şiddete ilişkin şok edici tanıklıklara dikkat çekti.İsrail'de BM Özel Temsilcisi Pramila Patten tarafından geçen hafta yayınlanan raporun, 7 Ekim'de Hamas ve diğer silahlı gruplar tarafından başlatılan terör saldırıları sırasında kadınlara ve kız çocuklarına yönelik korkunç cinsel şiddeti ve cinselleştirilmiş işkence belirtilerini vurguladığını sözlerine ekledi.Guterres ayrıca Afganistan ve Sudan da dahil olmak üzere diğer ülkelerde kadınların karşı karşıya kaldığı durumlarla ilgili endişelerini dile getirdi.Genel Sekreter "Afganistan'da Taliban kadın ve kız çocuklarının haklarını baskı altına alan 50'den fazla ferman yayınladı. Sudan'da ise devam eden çatışmalarda çok sayıda kadının tecavüze ve diğer cinsel şiddet türlerine maruz kaldığı bildiriliyor" dedi.Guterres, "Ramazan ayının ruhuna uygun olarak, her yerde çatışmaya dahil olan herkesi silahları susturmaya ve barış masasına dönmeye çağırıyorum" dedi. Kadın barış elçileriGenel Sekreter Guterres, kadınların barış süreçlerine katılımının barışın inşasını çok daha etkili hale getirdiğine dair kanıtlara rağmen, karar alma rollerindeki kadın sayısının azaldığını vurguladı.Guterres "Gerçekler açık: Kadınlar barışa öncülük ediyor" diyen Guterres, kadınların katılımını artırmak ve kadın barış inşacılarına yatırım yapmak için daha fazla fon ve yeni politikalar çağrısında bulundu.Dijital cinsiyet uçurumuGuterres ayrıca dijital teknolojilerde, özellikle de Yapay Zeka alanında erkeklerin hakimiyetine dikkat çekerek dijital cinsiyet uçurumunun giderek büyüdüğünü vurguladı.Erkek egemen algoritmaların eşitsizlikleri yaşamın çeşitli yönlerine yayabileceği uyarısında bulunan BM Genel Sekreteri, erkek liderler ve teknoloji uzmanları tarafından sistemlerin tasarlanmasında kadınların ihtiyaçlarının ve temel haklarının sıklıkla göz ardı edildiğine dikkat çekti.BM Genel Sekreteri "Hükümetlerin, sivil toplumun ve dünyanın Silikon Vadilerinin dijital cinsiyet uçurumunu kapatmak ve kadınların dijital teknolojide her düzeyde karar verici rollere sahip olmalarını sağlamak için büyük bir çaba göstermelerinin zamanı geldi" çağrısında bulundu.Cam tavanların kırılmasıGuterres ayrıca kadınların özellikle finans kurumlarında liderlik rollerini üstlenmelerine yönelik acil ihtiyaca dikkat çekti.Guterres on maliye bakanından sekizinden fazlasının ve on merkez bankası başkanından dokuzundan fazlasının erkek olması nedeniyle finans alanındaki cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekti.Genel Sekreter, liderlik rollerinde cinsiyet eşitliğinin sağlanması için yapısal engellerin ortadan kaldırılmasının hayati önem taşıdığını vurgularken "Ezici bir çoğunlukla erkek egemen olan finans kurumlarının, kadınları liderlik rollerinden alıkoyan yapısal engelleri ortadan kaldırması gerekiyor" diye konuştu.Guterres, BM'nin üst düzey yöneticileri arasında tam cinsiyet eşitliği sağlama başarısıyla paralellikler kurarak, hükümetleri, bankaları ve işletmeleri bu çabaları tekrarlamaya çağırdı ve değişimin tesadüfen gerçekleşmediğini vurguladı.Harekete geçme çağrısıGenel Sekreter konuşmasını, uluslararası toplumu toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde birleşmeye çağırarak ve CSW'nin dönüştürücü değişim için bir katalizör görevi gördüğünü vurgulayarak tamamladı. Yoksulluğun tüm boyutlarıyla sona erdirilmesi için ortak çaba gösterilmesi çağrısında bulundu.Guterres, "Bunu kadınlara ve kız çocuklarına yatırım yaparak, ve her yerde kadınlar ve kız çocukları için barış ve onur için ısrar ederek yapalım" dedi.CSW 68’inci OturumuKadının Statüsü Komisyonu'nun 68’inci Oturumu 11-22 Mart tarihleri arasında New York'taki BM Genel Merkezi'nde "Yoksulluğun ele alınması, kurumların ve finansmanın toplumsal cinsiyet perspektifiyle güçlendirilmesi yoluyla toplumsal cinsiyet eşitliğine ulaşılmasının hızlandırılması ve tüm kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesi" öncelikli teması altında gerçekleştiriliyor.Her yıl düzenlenen CSW, sivil toplum temsilcilerinin, hükümet yetkililerinin, politika yapıcıların ve uzmanların toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda kaydedilen ilerlemeyi değerlendirmek, acil sorunları tartışmak ve her yerde kadınların ve kız çocuklarının yaşamlarını dönüştürecek eylemler üzerinde anlaşmaya varmak üzere bir araya geldiği en büyük küresel toplantı olma özelliği taşıyor.
1 of 5
Basın Duyurusu
14 Mart 2024
UNDP'nin yeni raporuna göre Türkiye, insani gelişmede 193 ülke arasında 45'inci sırada
Ankara, 13 Mart 2024 - Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı'nın (UNDP) bugün açıkladığı 2023-2024 İnsani Gelişme Raporu’nda (İGR) yer alan İnsani Gelişme Endeksi'nde (İGE) Türkiye, 193 ülke arasında 45'inci sırada yer alıyor. Türkiye, 2022 verilerine göre üst üste dördüncü kez “çok yüksek insani gelişme” kategorisinde (dört kategoriden en yükseği) yer aldı. Sıralama en yüksek refah düzeyindeki ülkeler için iyi haberler sunarken, insani gelişme sonuçlarında endişe verici bir farklılık olduğunu da gösteriyor. Daha yoksul ülkeler pandemi nedeniyle kaybettikleri zemini geri kazanamıyor.İGE, pandemi nedeniyle meydana gelen iki yıllık gerilemenin ardından küresel ölçekte rekor seviyelere çıktı. Ancak, ortalamada elde edilen bu başarı, derinleşen eşitsizlikleri gizliyor. Dünyadaki en yoksul ülkelerin yarısının İGE performansı, pandemi öncesi seviyelerinin altında kaldı.UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton, “Dünyadaki zengin ülkelerin çoğu gibi, Türkiye de kendisini pandeminin etkilerinden güçlü bir şekilde kurtarmayı başardı. Ancak bu cesaret verici ilerleme, dünya çapında milyonlarca insanı geride kalma riskiyle tehdit eden, yeniden derinleşen eşitsizliklerin gölgesinde kalıyor.” şeklinde konuştu.UNDP'nin İGE'si, insan refahının, gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) gibi finansal odaklı göstergelerin sağladığından daha kapsamlı bir ölçüsünü sağlamak üzere 34 yıl önce oluşturulmuştu. Endeks, üç temel ölçümü birleştiriyor: uzun ve sağlıklı bir yaşam, bilgiye erişim ve insana yakışır bir yaşam standardı. Türkiye bu endekste otuz yılda dikkate değer bir gelişme gösterdi: Ülkenin İGE değeri 1990'da 0,598 iken, 2022'de yüzde 43 artışla 0,855'e yükseldi.Türkiye İGE’nin üç boyutunun tümünde ilerleme kaydetti: 1990 ve 2022 yılları arasında doğuşta beklenen yaşam süresi 10,8 yıl, ortalama öğrenim süresi 4,4 yıl, beklenen öğrenim süresi ise 10,8 yıl arttı. Aynı dönemde, ülkede kişi başına düşen gayri safi milli gelir ise yüzde 154,3 yükseldi. Ancak İGE eşitsizliklere uyarlandığında, Türkiye’nin sırası düşüyor. Ülkede genel olarak erkekler, kadınlara göre daha yüksek insani gelişme seviyelerine sahip. Dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri hesaba katıldığında, Türkiye’nin sırası 166 ülke arasında 66’ya geriliyor.Ulusal istatistiklere ve 2022'de bildirilen verilere dayanan yeni sıralama, Şubat 2023 depremlerinin etkisini yansıtmıyor. Felaketin yol açtığı büyük can kaybına ve hasarın büyük boyutuna rağmen (UNDP'nin desteğiyle hazırlanan bir hükümet değerlendirmesine göre, toplam hasar ve kayıplar 103,6 milyar ABD doları veya 2023’teki tahmini GSYİH'nın yüzde 9'u olarak tahmin ediliyor), depremlerin ülkenin İGE sıralamasını etkilemesi beklenmiyor.İGE sıralamaları, UNDP tarafından her yıl yayımlanan İnsani Gelişme Raporu'nun (İGR) temel bir parçası. “Tıkanıklığı Aşmak: Kutuplaşmış Bir Dünyada İş Birliğini Yeniden Şekillendirmek” başlıklı 2023/24 baskısı, eşitsiz kalkınma ilerlemesinin en yoksulları geride bıraktığı, eşitsizliği artırdığı ve küresel ölçekte kutuplaşmayı körüklediği uyarısında bulunuyor. Rapor, uluslararası kolektif eylemin, yükselen bir "demokrasi paradoksu" nedeniyle engellendiğini ortaya koyuyor: Dünya çapında on kişiden dokuzu demokrasiyi desteklerken, küresel ankete katılanların yarısından fazlası, demokratik sürecin temel kurallarını atlayarak demokrasiyi zayıflatabilecek liderlere destek verdiğini ifade ediyor. Dünya çapında ankete katılanların yarısı, hayatları üzerinde hiç kontrol sahibi olmadıklarını veya sınırlı kontrole sahip olduklarını belirtiyor ve üçte ikiden fazlası hükümetlerinin kararları üzerinde çok az etkiye sahip olduklarına inanıyor. Rapor, artan siyasi kutuplaşmayla birleşen bu tür güçsüzlük hislerinin, bazı ülkelerin tam da yenilenen işbirliğinin hayati önem taşıdığı bir dönemde içe kapanmasına neden olduğu sonucuna varıyor."Küreselleşmeden sıyrılmanın" sorumsuz bir yanılsama olduğunu vurgulayan rapor, iklim değişikliği gibi sınır ötesi sorunlara çözüm sağlamak amacıyla "yeni nesil küresel kamu malları" yaratmak için kolektif eylem öneriyor."Artan kutuplaşma ve bölünmenin damgasını vurduğu bir dünyada, birbirimize yatırım yapmayı ihmal etmek, refah ve güvenliğimiz için ciddi bir tehdit oluşturuyor" diyen UNDP Başkanı Achim Steiner, “Korumacı yaklaşımlar, pandemi, iklim değişikliği ve dijital regülasyonlar da dahil olmak üzere karşılaştığımız karmaşık, birbiriyle bağlantılı güçlükleri çözemez. Sorunlarımız iç içe geçmiş durumda ve eşit ölçüde birbirine bağlı çözümler gerektiriyor.” şeklinde konuştu.2023/24 İnsani Gelişme Raporu ve UNDP'nin yeni belirsizlik bileşkesinde yön bulmaya dair analizi hakkında daha fazla bilgi edinmek için: https://www.undp.org/tr/turkiye/publications/human-development-report-2023
1 of 5
Basın Duyurusu
05 Mart 2024
BM Türkiye kuruluşları Dünya Kadınlar Gününü “İlerleme için Kadınlara Yatırım” başlıklı etkinlikle kutluyor.
Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye kuruluşları Dünya Kadınlar Gününü “İlerleme için Kadınlara Yatırım” başlığıyla düzenledikleri ortak etkinlikle Ankara’da kutlayacak. Etkinlik, 6 Mart 2024 tarihinde saat 9.15’te J.W Marriott Ankara Oteli’nde gerçekleşecektir.Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş’ın ana konuşmacı olarak katılacağı etkinliğin programı aşağıda yer almaktadır. Etkinlikte bu yılki Dünya Kadınlar Günü teması olan "İlerleme için Kadınlara Yatırım" ile, kadınların dünya çapında sosyal, ekonomik ve kültürel değişimi yönlendirmedeki hayati rolüne vurgu yapılacak.Basın mensuplarına saygılarımızla duyurulur. ***Etkinliğe katılımızınız lütfen unic-ankara@un.org adresine bildiriniz.ProgramDünya Kadınlar Günü: İlerleme için Kadınlara Yatırım6 Mart 2024JW Marriott Oteli, Ankara 09:15 – 09:30 Kayıt09:45 – 10:00 Açılış KonuşmasıSayın Paolo Marchi, BM Türkiye Mukim Koordinatör VekiliBM Türkiye Ülke Ekibi Video Mesajı 10:00 – 10:15 Ana KonuşmaSayın Mahinur Özdemir Göktaş, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı10:15 – 10:30 Aile Fotoğrafı ve takiben Kahve Arası10:30 – 10:45 Tematik KonuşmaKadının Statüsü Komisyonu (KSK) 68’inci oturumu öncelikli teması üzerine konuşma:“Toplumsal cinsiyet eşitliği hedefine ulaşmanın hızlandırılması ve tüm kadınların ve kız çocuklarının güçlenmesi için, yoksulluğun, kurumların ve finansmanın toplumsal cinsiyet bakış açısı ile ele alınarak güçlendirilmesi” Sayın Şehnaz Kıymaz Bahçeci, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği, Hükümetlerarası Süreçler ve Savunuculuk Uzmanı 10:45 – 12:45 Panel Oturumu: “Eşitliğe Yatırım Yapmak Neden Önemli?”Farklı geçmişe sahip panelistler, kadınların güçlenmesine yatırım yapmanın bir toplumda eşitlik, iyileşme ve kalkınmaya katkı sağlayarak nasıl fark yarattığına dair deneyim ve hikayelerini paylaşacaklar.Moderatör: Sayın Zeliha Ünaldı, BM Kadın Birimi Ülke Direktör YardımcısıPanelistler:Sayın Prof. Dr. Ayşe Akın, Başkent Üniversitesi Kadın-Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Araştırma ve Uygulama Merkezi MüdürüSayın Canan Güllü, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) Başkanı Sayın Eda Yabancı, Gençlik İklim Elçisi ve Eşitlik için Gençlik Grubu Eş KoordinatörüSayın Doç. Dr. Emel Memiş, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat BölümüSayın Gürsel Appa, Turuncu Eller Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Sayın Dr. Zakira Hekmat, Afgan Mülteciler Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Kurucusu ve Başkanı12:45 – 13:15 Soru Cevap 13:15 – 14:00 Öğle Yemeği
1 of 5
Basın Duyurusu
22 Şubat 2024
Birleşmiş Milletler Gazetecilik Bursu başvuruları başladı
New York, NY. Dag Hammarskjöld Gazeteciler Fonu, 2024 yılı burs programı için profesyonel gazetecilerin başvurularını kabul etmeye başladı. Burs programına son başvuru tarihi 5 Nisan 2024.Burs programı, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 79. oturumunun açılışında 10 hafta boyunca uluslararası meseleler hakkında haber yapmak üzere New York'a gelmek isteyen 25-35 yaş arası radyo, televizyon, yazılı basın ve internet gazetecilerine açık. Burs program ile New York'a seyahat ve konaklama imkanının yanı sıra harcırah da sağlanıyor. Burs programına Afrika, Asya, Latin Amerika ve Karayipler ile Okyanusya'daki çoğunlukla gelişmekte olan ülkelerde yaşayan ve hali hazırda medya kuruluşlarında çalışan gazeteciler başvurabiliyor. Başvuru sahiplerinin uluslararası meselelere ve BM'nin daha iyi anlaşılmasını okuyucu ve izleyicilerine aktarmaya ilgi ve bağlılık göstermeleri gerekiyor. Program gazetecilere temel beceri eğitimi vermeyi amaçlamıyor; tüm bursiyerlerin medya profesyoneli olması gerekiyor. Gazeteciler her yıl tüm başvuruların incelenmesinin ardından seçiliyor ve uluslararası diplomatik müzakereleri gözlemlemek ve küresel meselelere daha geniş bir bakış açısı ve anlayış kazanmak için eşsiz bir fırsat yakalıyor. Geçmişte burs programına kabul edilen gazetecilerin mesleklerinde ve ülkelerinde önemli bir yere sahip olduğu biliniyor. Bursiyerlik uygunluk kriterleri ve gerekli belgelerin yanı sıra burs programına başvuru Fon'un www.unjournalismfellowship.org adresindeki web sitesinden yapılıyor. Program, uygunluk ve başvuru süreciyle ilgili sorular fellowship2024@unjournalismfellowship.org adresine e-posta yoluyla iletilebiliyor.Merkezi BM'de olmasına rağmen, fon BM’den mali destek almıyor. Fon, 60 yılı aşkın bir süre önce BM gazetecileri tarafından Genel Sekreter Dag Hammarskjöld'ün mirasının yaşayan bir anısı olarak bağımsız bir kuruluş olarak kuruldu. Fon, BM gazetecileri tarafından işletilmeye devam ediyor ve mali desteğini BM Misyonları, vakıflar, kuruluşlar ve bireylerden alıyor.
1 of 5
Basın Duyurusu
05 Aralık 2023
İlk Gençlik İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı yeni kurulan Birleşmiş Milletler Gençlik Ofisi'nin başına geçti
Genel Sekreter'in çığır açan "Ortak Gündemimiz" raporunda yer alan tavsiyeler doğrultusunda Üye Devletler, Genel Sekreter'in Gençlik Elçileri tarafından yürütülen on yılı aşkın bir süredir devam eden çalışmaların üzerine inşa edilen ve BM'nin gençlerle ve gençler için yürüttüğü çalışmaların yeniden canlandırılması ve genişletilmesi için çok önemli bir atılım anlamına gelen, BM Sekreteryası bünyesinde gençlik işlerinden sorumlu özel bir birim olarak BM Gençlik Ofisi'nin kurulmasını oybirliğiyle kabul etti.
On yıllar boyunca BM, gençlerin haklarını ve fırsatlarını ilerletme konusunda önemli adımlar attı. Gençlerin güçlendirilmesi sadece bir eşitlik meselesi değil; muazzam bir sosyal ve ekonomik potansiyele sahip. Gençlerin güçlendirilmesi canlı toplumlar yaratır, yenilikçiliği teşvik eder ve ilerlemeyi hızlandırır.
Ancak, gençleri etkileyen eşitsizlikler dünyanın her köşesinde varlığını sürdürüyor. Gençler eğitim, istihdam ve sağlık hizmetlerine sınırlı erişim gibi zorluklarla karşılaşıyor ve karar alma süreçlerinde sesleri genellikle duyulmuyor.
BM Genel Sekreteri António Guterres konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada "İki Gençlik Elçisi tarafından yaklaşık on yıldır sürdürülen önemli çalışmaların üzerine inşa ederek, gençler için ve gençlerle birlikte daha güçlü savunuculuk, koordinasyon ve hesap verebilirlik çabalarını ilerletmek üzere BM Sekretaryası bünyesinde bir Birleşmiş Milletler Gençlik Ofisi kuruyoruz” dedi.
BM Gençlik Ofisi'nin kurulması, gençlerin karşı karşıya olduğu zorlukları ve fırsatları ele almaya odaklanarak, BM'nin gençlerle ve gençler için angajmanının yeniden canlandırılması ve genişletilmesi için çok önemli bir atılıma işaret ediyor.
BM Gençlik Ofisi, BM'nin sistem çapında gençlik stratejisi olan Gençlik 2030'un rehberliğinde, gençlik meselelerinde işbirliğini, koordinasyonu ve hesap verebilirliği artırma çabalarına öncülük edecek ve Birleşmiş Milletler'in tüm çeşitlilikleriyle gençlerle etkili ve kapsayıcı bir şekilde çalışmasını sağlayacak.
BM Gençlik Ofisi'nin misyonu, çok paydaşlı nesiller arası dayanışmanın teşvik edilmesi yoluyla, sürdürülebilir kalkınma, insan hakları ve barış ve güvenlik de dahil olmak üzere BM'nin tüm çalışma alanlarında anlamlı, kapsayıcı ve etkili gençlik katılımını güçlendirmeye odaklanıyor.
28 Ekim 2023 tarihinde Genel Sekreter, Dr. Felipe Paullier'i Gençlik İşlerinden sorumlu ilk Genel Sekreter Yardımcısı olarak atadı. Dr. Paullier bugün resmen görevine başlayarak BM tarihinde üst düzey görevlere atanan en genç isim oldu.
Gençlik İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Felipe Paullier, "BM Gençlik Ofisi'nin kurulmasıyla birlikte BM sistemi için yeni bir dönemin başlangıcına işaret ediyoruz" dedi. "Görevimi devralırken dünyanın dört bir köşesinden gençlerle hem sanal ortamda hem de kendi toplumlarında bir araya gelmeye başlamak için sabırsızlanıyorum. Önümüzdeki aylarda gençlerin deneyimlerinden faydalanmak, yeni Gençlik Ofisi için hiçbir gencin geride kalmamasını sağlayacak bir eylem planı oluşturmamda bana yardımcı olacak” dedi.
Dr. Paullier 2020 yılından bu yana Uruguay Ulusal Gençlik Enstitüsü Genel Müdürü olarak görev yapıyordu. Daha içersinde ise, Montevideo CH yargı bölgesi Belediyesinde Başkan Yardımcılığı (2015-2020) ve Montevideo Departman Yasama Mahkemesinde Yedek Danışman (2010-2015) dahil olmak üzere çeşitli siyasi idareci pozisyonlarında görev yaptı. Dr. Paullier, Pediatri alanında uzmanlaşmış bir Tıp Doktorudur.
BM Gençlik Ofisi Hakkında
Her yerde gençlerin yılmaz bir savunucusu ve destekçisi olan BM Gençlik Ofisi, tüm gençlerin kendilerini en çok etkileyen kararlara anlamlı bir şekilde dahil olduğu bir dünya hayal ediyor. Birleşmiş Milletler'in tüm çeşitliliğiyle gençlerle ve gençler için çalışma yöntemlerini uyumlu hale getirerek, gençlik meselelerinde sistem çapında işbirliği, koordinasyon ve hesap verebilirliğe öncülük ediyor. Çok paydaşlı nesiller arası dayanışmayı teşvik ederek, çalışmalarını sürdürülebilir kalkınma, insan hakları ve barış ve güvenlik alanlarında anlamlı, kapsayıcı ve etkili gençlik katılımını güçlendirmeye odaklanıyor. Daha fazla bilgi için sosyal medyada @UNYouthAffairs hesabını takip edebilirsiniz.
Basın mensupları daha fazla bilgi için Matthew Hunter ile irtibata geçebilir
e-posta: matthew.hunter@un.org
Tel: +1 (631) 829-4275
1 of 5
Basın Duyurusu
24 Kasım 2023
UN Women, 16 gün boyunca kadına yönelik şiddetin #BahanesiYok diyecek
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet, dünyadaki en yaygın insan hakları ihlallerinden biri olmaya devam etmektedir. Birçok ülke kadına yönelik şiddetle mücadele için yasalar çıkarmasına rağmen, yasaların uygulanmasındaki sorunlar ve ayrımcı sosyal normlar nedeniyle kadına yönelik şiddet önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Küresel olarak tahminen 736 milyon kadın - neredeyse her üç kadından biri - hayatları boyunca en az bir kez fiziksel ve/veya cinsel yakın partner şiddetine, ya da partneri olmayan kişiler tarafından cinsel şiddete veya her ikisine birden maruz bırakılmıştır.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününden başlayarak, 10 Aralık İnsan Hakları Gününe kadar devam eden 16 Günlük Aktivizm Kadınlara Yönelik Şiddete Son Kampanyası, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması çağrısında bulunuyor.
Birleşmiş Milletler bu yıl 16 Günlük Aktivizmi tüm dünyada “BİRLEŞİN! Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddeti Önlemek için Yatırım Yapın” teması ile başlatıyor. #BahanesiYok sloganını kullanan kampanya, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi için yatırım yapılması ve toplumsal normların dönüştürülmesi için çağrıda bulunuyor.
#BahanesiYok kampanyası yasal çerçevelerin önemini vurguluyor
UN Women Türkiye (Birleşmiş Milletler Kadın Birimi) küresel kampanya ile paralel olarak #BahanesiYok kampanyası ile kadına yönelik şiddete hiçbir koşulda, hiçbir yerde ve hiçbir zaman müsamaha gösterilemeyeceğini vurguluyor.
16 Günlük Aktivizm boyunca #BahanesiYok kampanyası, koruyucu yasal çerçevelerin öneminin altını çiziyor ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi için yasaların etkin bir şekilde uygulanması çağrısında bulunuyor. Kampanya, kadınlara yönelik şiddetin bahanesinin olmadığını ve bir insan hakları ihlali olduğunu bir kez daha #BahanesiYok diyerek vurguluyor.
UN Women Türkiye Ülke Direktörü Asya Varbanova konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “#BahanesiYok kampanyasıyla, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin olmadığı bir dünya inşa etme kararlılığımızı bir kez daha vurguluyoruz. Bu yılki kampanya, Türkiye’deki mevcut mevzuat hakkında kamuoyunda farkındalık yaratmayı, bu mevzuatın etkin bir şekilde uygulanması ve uluslararası standartlar ve tavsiyeler temelinde daha da güçlendirilmesi için çağrıda bulunmayı amaçlıyor. 16 Günlük Aktivizm boyunca ve sonrasında, sivil toplum ve kamu kurumlarından ortaklarımızla birlikte, yasaların iyi uygulandığında hayatları koruyabileceğini ve dönüştürebileceğini göstereceğiz. Kadınların ve tüm toplumun haklarını nasıl kullanabilecekleri konusunda bilgi sahibi olmalarının önemini ve politika ve yasaların etkili bir şekilde uygulanması için kamu kurumları ile kadın sivil toplum kuruluşlarının yakın işbirliği içinde çalıştıkları çok paydaşlı bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı vurgulayacağız.”
16 Günlük Aktivizm Kadınlara Yönelik Şiddete Son Kampanyasını memnuniyetle karşıladıklarını belirten Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut şunları söyledi: “Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması ve kadın hakları ile toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ilerleme kaydedilmesi, hem Avrupa Birliği içerisinde hem de ortağımız olan ülkelerde Avrupa Birliği gündeminin en üst sıralarında yer almaktadır.”
UN Women #BahanesiYok kampanyasını Ankara’da bir etkinlikle başlatıyor.
#BahanesiYok kampanyası, 24 Kasım 2023 tarihinde Ankara’da Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ile ortaklaşa düzenlenecek bir etkinlikle başlıyor. Etkinlik, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin sona erdirilmesine yönelik dayanışma ve kararlılığı ifade etmek üzere sivil toplum kuruluşlarını, hükümet yetkililerini, diplomatik temsilcileri ve medyayı bir araya getirecek.
Etkinlikte sivil toplum kuruluşlarından temsilciler sahne alarak şiddetin her türlüsüne “Bahanesi Yok” diyecek. Kadınların öncülük ettiği sivil toplum kuruluşları sadece kadına yönelik şiddetin sona erdirilmesine yönelik manifestolarını ve kararlılıklarını ifade etmekle kalmayacak, aynı zamanda hayatta kalan kadınların hayatlarının dönüştürülmesinde oynadıkları önemli rolü de paylaşacak.
Lansman etkinliği kapsamında sanatçı ve avukat Kutlay Evrensel (@kutlayus) ile işbirliği içinde bir sanat performansı sergilenecek. Gerçek zamanlı olarak kurgulanan sanat eseri, temel kavramları kullanarak yasal çerçevelerin önemini vurgulamayı amaçlıyor.
Dünyadan veriler
Küresel olarak tahminen 736 milyon kadın - neredeyse her üç kadından biri - hayatları boyunca en az bir kez fiziksel ve/veya cinsel yakın partner şiddetine, ya da partneri olmayan kişiler tarafından cinsel şiddete veya her ikisine birden maruz bırakılmıştır.
Her 3 kadından 1’i yaşamları boyunca yakın ilişkide olduğu partneri tarafından fiziksel veya cinsel şiddete maruz bırakılıyor.
2021 yılında 45 bin kadın yakın partneri ya da kendi ailelerinden biri tarafından öldürülmüştür. Yani her saat 5’ten fazla kadın veya kız çocuğu öldürülmektedir.
Yakın partner şiddeti, kadınlara yönelik şiddetin en yaygın biçimidir ve farklı geçmiş ve kültürlerden kadınları etkilemektedir.
Şiddete maruz bırakılan kadınların yüzde 40’ından daha azı yardım aramaktadır.
Kadına yönelik şiddet yalnızca fiziksel zararlara yol açmakla kalmayıp, aynı zamanda ciddi psikolojik ve duygusal travmalara da neden olmaktadır.
Economist Intelligence Unit tarafından yapılan küresel bir araştırma, kadınların yüzde 38’inin kişisel olarak siber şiddet deneyimi yaşadığını ve dijital alanda zaman geçiren kadınların yüzde 85’inin diğer kadınlara yönelik dijital şiddete tanık olduğunu ortaya koymuştur.
BM Kadın Birimi tarafından 58 ülkede yürütülen COVID-19'un sosyoekonomik etkilerine ilişkin Hızlı Toplumsal Cinsiyet Değerlendirme anketlerine göre, kadınların yüzde 45'i COVID-19’dan bu yana kendilerinin veya tanıdıkları bir kadının kadına yönelik şiddetin bir türüne maruz kaldığını bildirmiştir.
Türkiye’den veriler: (2014 Türkiye’de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması)
Her 10 kadından 4’ü eşi veya birlikte olduğu partnerinin fiziksel veya cinsel şiddetine maruz bırakılmaktadır.
Şiddete maruz bırakılan her 10 kadından sadece 1’i yardım için bir kuruluşa başvurmaktadır.
Her 10 kadından 3’ü 18 yaşına gelmeden evlendirilmektedir;
18 yaşında evlenen kız çocuklarının yüzde 48'i fiziksel şiddete maruz bırakılmaktadır;
Kadınların yüzde 11’inin çalışması aileleri tarafından engellenmektedir;
Türkiye'deki insan ticareti mağdurlarının yüzde 90’ı kadındır.
Medya talepleri için:
Ebru Demirel, ebru.demirel@unwomen.org
1 of 5
En son kaynaklar
1 / 8
1 / 8