BM kuruluşları dört ayrı ülkede kıtlık çıkmadan önlem alınması çağrısı yapıyor

Birleşmiş Milletler insani yardım kuruluşları ortaklaşa yaptıkları açıklamada, Burkina Faso, kuzeydoğu Nijerya, Güney Sudan ve Yemen’de hali hazırda gıda güvensizliği yaşandığını, önlem alınmaması halinde kıtlıkla karşı karşıya kalınabileceğini belirttiler.

BM Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) ve BM Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından 6 Kasım tarihinde ortaklaşa düzenlenen basın toplantısında 2011 yılında Somali’deki gibi bir kıtlığın yaşanmaması için uluslararası topluluğa bir an önce harekete geçme çağrısı yapıldı.

Dünya Gıda Programı (WFP)’ndan Claudia Ah Poe, konuyla ilgili olarak düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, gelecek aylarda durumun daha da kötüye gitmesi halinde kıtlık riskinde ciddi artış olacağını vurguladı.

WFP, acil durumun söz konusu dört ülke ile sınırlı olmadığını, 16 ülkede daha gelecek aylarda gıda acil durumu yaşanabileceği uyarısında bulundu.

FAO ve WFP tarafından yayınlanan raporun tanıtıldığı basın toplantısında söz konusu insani krizlerin nedenleri arasında uzun süredir devam eden çatışmalar ve ihtiyaç sahibi topluluklara insani yardımların erişememesi; aşırı iklim hareketleri ve COVID-19 salgınının ekonomik etkilerinin olduğu belirtildi.

Risk altındaki ülkeler

Risk altındaki ülkeler arasında Etiyopya, Haiti, Venezuela, Afganistan, Orta Afrika Cumhuriyeti ve  22 milyon insanın akut gıda güvensizliği yaşadığı, tek bir ülke için kaydedilen en yüksek sayıya sahip olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin bulunduğu ifade edildi.

Salgının etkileri

Mart-Eylül dönemi verilerinin, birçok ülkede COVID-19 ile ilgili kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılarak ekonomik faaliyetlerin artmasına izin verildiğini, ancak yine de 27 ülkede 104,6 milyon kadar insanın gıda güvensizliğinin arttığını gösterdiği aktarılıyor.

WFP’ye göre 2019 yılında söz konusu 27 ülkede gıda güvensizliği çeken insan sayı 97,6 milyondu.

WFP Sözcüsü Ah Poe, faaliyette bulundukları yaklaşık 80 ülkede 121 milyon kişinin daha gıda güvensizliği içine düşebileceğini hesapladıklarını sözlerine ekledi.

Somali’den ders çıkarmak

Roma'dan video bağlantısı aracılığıyla basın toplantısına katılan  FAO'nun kıdemli gıda krizi analisti Luca Russo, 2011 yılında Somali için yapılan uyarıda olduğu üzere uyarının ana amacının, kıtlığa katkıda bulunan birçok faktörü ve hangi spesifik eylemlerin savunmasız topluluklara en çok yardımcı olacağını belirleyerek insani bir felaketi önlemek olduğunu hatırlattı.

2011 Temmuz ayında Güney Somali'de kıtlık ilan edilmiş, ancak çoğu insan Mayıs'a kadar çoktan hayatını kaybetmişti.

Russo, kıtlık ilan edildiğinde zaten geç kalınmış olduğunu, bunun en çarpıcı örneğinin ise 2011 yılında Somali’de yaşandığını söyledi. Russo, “Zamanında Somali’de kıtlık ilan edildiğinde 260 bin kişi yaşamını yitirmişti” dedi ve kıtlığı başlamadan önlenmek üzere uluslararası topluluğu harekete geçirmeye çağırdıklarını belirtti.

FAO'nun Acil Durumlar ve Dayanıklılık Direktörü Dominique Burgeon bu mesajı tekrarlayarak uluslararası toplumdan acil eylem çağrısında bulundu.

Burgeon, ”İnsanların gıda üretme ve gıdaya erişim yeteneklerini aşındıran ve onları giderek daha fazla aşırı açlık riskiyle karşı karşıya bırakan çeşitli krizlerin birleşik etkisinden derin endişe duyuyoruz" dedi ve insanların gıdaya ve gıda üretme araçlarına sahip olduklarından emin olmak ve en kötü durum senaryosunu önlemek için geçim kaynaklarını iyileştirmek üzere söz konusu gruplara yardım eli uzatılması gerekiyor” dedi.